Skolyoz ya da farklı bir deyişle omurga eğriliği, omurganın yana doğru eğilmesiyle ortaya çıkan bir iskelet sistemi rahatsızlığıdır. Normal bir omurga, arkadan bakıldığında düz bir çizgi gibi görünürken, skolyozda "S" veya "C" şeklinde bir eğrilik fark edilir. Her yaş grubunda görülebilse de, genellikle büyüme dönemindeki çocuklarda ve ergenlerde teşhis edilir. Tedavi edilmediğinde, skolyoz ilerleyebilir ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.
Prof. Dr. Özgür Taşkapılıoğlu tarafından hazırlanan bu yazıda bu yazıda, skolyozun nedenleri, belirtileri, teşhis yöntemleri ve tedavi seçenekleri detaylı şekilde ele alınmıştır.
Skolyoz, omurganın anormal bir şekilde eğilmesi durumudur. Bu eğrilik, genellikle omurganın sağa veya sola doğru kıvrılmasıyla oluşur ve omurganın doğal duruşunu bozabilir. Eğrilik açısına göre skolyoz hafif, orta veya ileri derecede sınıflandırılabilir.
Skolyoz, omurgada tek bir eğrilik olabileceği gibi, çift eğrilik şeklinde de (bir eğrilik sağa, diğeri sola) ortaya çıkabilir. Bu durum, vücudun dengesini ve postürünü etkileyerek kişinin fiziksel görünümünü ve sağlığını tehdit edebilir.
Skolyozun nedeni her zaman belirlenemeyebilir. Bu durumda idiyopatik skolyoz olarak adlandırılır. Ancak bazı durumlarda altta yatan nedenler tespit edilebilir:
1. İdiyopatik Skolyoz: En yaygın türdür ve genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkar. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir.
2. Konjenital Skolyoz: Doğuştan gelen bir omurga anomalisi nedeniyle oluşur. Bebeklik döneminde teşhis edilebilir.
3. Nöromüsküler Skolyoz: Kas distrofisi, serebral palsi gibi nörolojik veya kas hastalıkları sonucu gelişir.
4. Dejeneratif Skolyoz: İleri yaşlarda omurga disklerinde veya eklemlerde meydana gelen yıpranma ve bozulmalara bağlı olarak ortaya çıkar.
5. Travmaya Bağlı Skolyoz: Omurgada meydana gelen kırıklar veya yaralanmalar sonucu oluşabilir.
Skolyozun belirtileri, eğriliğin derecesine ve yerine bağlı olarak değişir. Bazı kişilerde skolyoz belirgin bir belirti vermeyebilirken, diğerlerinde görsel ve fiziksel şikayetler görülebilir:
1. Omuzlarda Asimetri: Bir omuzun diğerinden daha yüksek olması.
2. Bel Çizgisinde Düzensizlik: Belin bir tarafının diğerine göre daha çukur veya düz görünmesi.
3. Kalça Seviyesinde Farklılık: Kalçaların bir tarafının diğerinden daha yukarıda olması.
4. Eğilince Belirginleşen Eğrilik: Kişi öne eğildiğinde omurga eğriliği daha net fark edilir.
5. Sırt Ağrısı: Özellikle yetişkinlerde sık görülen bir belirtidir.
6. Solunum Problemleri: İleri dereceli skolyoz, akciğerlerin genişlemesini kısıtlayarak nefes darlığına neden olabilir.
Skolyoz tanısı koymak için kullanılan yöntemler şunlardır:
1. Fizik Muayene:
Adam’s Testi: Kişi öne eğildiğinde omurganın eğriliği değerlendirilir.
Omuz, kalça ve bel hizasındaki asimetriler kontrol edilir.
2. Görüntüleme Yöntemleri:
Röntgen: Omurganın eğrilik açısını (Cobb açısı) ölçmek için en yaygın kullanılan yöntemdir.
MR ve BT: Nörolojik veya yapısal sorunların araştırılması için tercih edilir.
Skolyoz tedavisi, eğriliğin derecesine, türüne ve hastanın yaşına göre planlanır. Hafif eğrilikler genellikle düzenli takip edilirken, ileri derecede skolyoz cerrahi müdahaleye kadar gidebilir.
1. Gözlem ve Takip
Hafif skolyozda (10-20 derece arası), eğriliğin ilerleme riski düşükse, düzenli aralıklarla kontrol yeterlidir.
2. Fizik Tedavi ve Egzersiz
Özellikle hafif ve orta dereceli skolyozda omurga sağlığını desteklemek için fizik tedavi programları uygulanabilir. Schroth yöntemi gibi skolyoza özel egzersizler, kasları güçlendirmeye ve duruşu düzeltmeye yardımcı olur.
3. Korse Kullanımı
Orta dereceli skolyozda (20-40 derece arası), büyüme çağındaki çocuklarda eğriliğin ilerlemesini durdurmak için korse kullanımı önerilir. Korse, cerrahi müdahaleyi geciktirmek veya tamamen önlemek için etkili bir yöntemdir.
4. Cerrahi Müdahale
İleri dereceli skolyozda (40 derece ve üzeri) veya eğriliğin hızla ilerlediği durumlarda cerrahi tedavi gerekir.
Spinal Füzyon: Omurların birbirine kaynaştırılmasıyla omurganın sabitlenmesi.
Gelişen Çubuklar: Çocuklarda büyüme potansiyelini koruyarak eğriliği düzeltmek için kullanılan özel implantlar.
Tedavi edilmeyen skolyoz, uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir:
Postür Bozukluğu: Estetik kaygılara ve psikolojik sorunlara neden olabilir.
Solunum ve Kardiyak Problemler: İleri skolyozda akciğer ve kalp fonksiyonları olumsuz etkilenebilir.
Sürekli Ağrı: Omurga üzerindeki dengesizlik, kronik sırt ve bel ağrılarına yol açabilir.
Skolyoz tamamen önlenebilir bir durum olmasa da bazı alışkanlıklar riski azaltabilir:
Duruşu Düzeltme: Uzun süre otururken veya ayakta dururken doğru postürü koruyun.
Egzersiz Yapma: Yüzme, yoga ve pilates gibi sporlar omurga sağlığını destekler.
Ağır Çantalardan Kaçınma: Çocukların sırt çantalarının aşırı ağır olmamasına dikkat edin.
Skolyoz, erken teşhis ve doğru tedavi ile kontrol altına alınabilen bir rahatsızlıktır. Fiziksel görünüm ve genel sağlık üzerindeki etkileri, skolyozun ilerlemesine bağlı olarak artabilir. Bu nedenle, özellikle çocuklarda düzenli kontroller ihmal edilmemeli ve herhangi bir belirti fark edildiğinde bir uzmana başvurulmalıdır. Sağlıklı bir omurga, sağlıklı bir yaşamın temelidir. Bursa’da hizmet veren Beyin ve Sinir Cerrahı Prof. Dr. Özgür Taşkapılıoğlu sağlıklı günler diler.
+90 530 167 07 40